Erdem Yener: “Kendimi Kemal Sunal’a pek benzetmiyorum.”
Oyuncu, müzisyen, reklam yıldızı, komedyen, eski metalci… Erdem Yener için hepsi söylenebilir. Yeni single’ı ‘Rüyalar Kızı’ çıkınca, Yener’le buluştuk, anaokulunda yazdığı ilk senaryodan ‘ağır’ metalci olduğu ilk gençliğine, oyunculuk ve müzikle ‘imtihanını’ konuştuk.
Kendisini ilk kez ekranda gördüğümüzde şöyle diyordu, Erdem Yener: “Sezonda 500 golüm, bilemedin 400 golüm var. Bir gün oynarken, baktım… Uzaktan kavruk bir adam geliyor? Kim? Pele… ‘Ne dedi’ biliyor musun? ‘Pazartesi gel, Brezilya Milli Takımı’nda başlıyorsun.”
O günden bugüne, birçok projede oyuncu olarak yer aldı ve çeşitli ortamlarda mizah yaptı. Ama Yener, esasında bir müzisyendi ve müziğini finanse etmek için birçok işe girişmişti. 2008 yılında ilk albümü ‘Kirli’yi çıkardıktan sonra uzun bir ara verdi, şimdi ‘Rüyalar Kızı’ adlı single’ı ile geri döndü.
-‘Rüyalar Kızı’ ilk günde 25 bin, ilk haftada 100 bin dinlenmeye ulaştı. Hem de sadece TTNET’in portalında. Bunu bekliyor muydunuz?
Biraz daha ivmesiz bekliyorduk. Yani grafik 90 derece oldu; umduğumuzdan daha dikine. Biz, 45 derecelik açıda bir yükseliş bekliyorduk. Keyfimiz yerinde.
Klip de çok övgü aldı, ‘Film gibi’ deniyor. Mustafa Alabora rol aldı, bu nasıl gerçekleşti?
“Klip çekelim”, “Nasıl bir klip olsun?” diye düşünürken, aklıma ‘Baba’ geldi. Kafamda kare kare kuruyorum, “Şöyle olsun, böyle olsun” diyorum. Yönetmenime de söyledim. “Baba’nın haberi yok, kabul etmezse başka bir klip yapmamız lazım” dedim. Ondan sonra, sağ olsun babaya da şarkıyı dinlettim, klibi anlattım, oldu…
Albüm ne zaman geliyor?
Bahara. Şarkıların bazıları hazır, bazıları paramparça. Yapboz birleştirmeli biraz.
Soft-rock mı diyebiliriz tarzınıza?
Aslında alternatif rock. İlk albüm öyleydi, ikincisi de öyle olacak. Ama arada kör göze parmak ‘grunge’ parçası da vardı mesela. Yine bir ‘ölümüne grunge’ parçası olacak.
Bildiğin Pearl Jam yani?
Tabii, tabii. Denemelerden kaçınmıyorum ama genel melodik yapı dersen, alternatif rock yaptığımız.
Kimleri dinliyordunuz da rock müziği sevdiniz, yapmaya heveslendiniz?
Eskiden çok daha sert müzikler dinliyordum.
AĞIR METALCİYDİM
Metal falan mı?
Tabii. Sepultra, Slayer… Öyle bir dönemim var… Saçlar uzun, ağır metalci. Metallica ve Megadeth’i hâlâ ayıla bayıla dinliyorum. Megadeth’in ‘Rust in Peace’ albümü başucu albümümdür. Acayip zor uyanan biriyim, onunla kalkardım sabah bangır bangır. Son dönemlerde sahnede de coverladığım Muse, Kings of Leon, Foo Fighters falan var. En baba gruplarım arasında Soundgarden da vardır.
Beste de yapıyorsunuz, albümdekiler bir yana albüm dışında bestelerinizi verdiğiniz insanlar var mı?
Aylin Aslım’ın ‘Ahh’ şarkısı var, bir de Tanju Eren diye bir gitarist var. Ona ‘40’ adında bir albüm yapmıştık. Harun Tekin, Aylin Aslım falan söyledi şarkıları. Bir sürü ünlü isim. Orada sözlerim, bestelerim var hep. O da şöyle oldu hatta… Playstation oynarken, “Tata ben sana albüm yapmaya ‘iniyom’, istersen gel” dedim. Gaza getiriyordum adamı. Öyle olmuştu o da.
Playstation’ı nasıl oynuyorsunuz peki? Harun Tekin demişken, o da acayip PES oynuyormuş…
Onunla hiç oynamadık ama PES’te iyiyimdir yani. Kapışırız.
ANA OKULUNDA SENARYO…
“Daha anaokulunda senaryo yazıyordum” demişsiniz…
Sallıyordum işte. İlgi çekmek için yazıyormuşum herhalde. Bütün kızlar bana asılıyor, kavga çıkıyor da ben herkesi dövüyorum. Müdür ‘Sen geri dur evlâdım, karışma’ diyormuş gibi. Acayip (gülüyor).
İlk bestenizi 13 yaşında yaptığınız efsanesi ne peki?
Evet, bir kıza çok âşıktım. Süper Lise’de okuyordu. Süper Lise de havalı bir şey, İngilizce okuyorlar. İngilizce bir şeyler yapmıştım ben de. Sözleri değil ama müziği hatırlıyorum. Değerlendirmeyi bile düşünüyorum. Geri dönüp bakınca rezil şeyler var ama o ilk beste, “Olur lan bu dediğim” bir şey. Onu bir ‘şey ettireceğim.’
Yolda gören, sizi ne olarak görüyor? Bir reklam oyuncusu mu, müzisyen mi?
2,5 sene ekranda olunca tabii daha çok reklamdan tanıyorlar. “Fasülye abi, kontör at bize” deniyor…
Dankek reklamına dönüm noktanız diyebilir miyiz?
Oyunculukla ilgili dönüm noktası olabilir tabii. Reklam prodüksiyonunda kast direktörlüğü yapmam, dönüm noktası.
Kemal Sunal’a benzetenlere ne diyorsunuz?
E sağ olsunlar ama ben benzetmiyorum vallahi. Ama sakalları kestiğimde neden benzetildiğimi anlıyorum. Burun yapısı çıkık, dudaklar kalın, büyük ağız ve dişler.
Komiklik beklenmesi kötü mü sizin için? Müzisyen yanınızı bilmeyenler, buraya gelmeden önce bana “Komik şarkı mı yapmış?” diye soruyorlardı…
Onu Alper Kul yapsın (Gülüyor)… Normal bu. Adam 10 dakika önce oyuncu görüyor, gülmüş eğlenmiş, kaldığı yerden devam etmek istiyor.
Mizahi bir albüm yapar mısınız?
Yok, düşünmüyorum. Müzik benim için çok başka bir şey, onu sulandırmam.
Öncelik hep orada yani?
Tabii. Oyunculuk yapmayı seviyorum, eğleniyorum ama müziksiz yaşayamıyorum.
Peki, genel olarak aşk temasına mı yoğunlaşıyor Türk müziği?
Dünya da öyle. Aşk herkesin yoğun deneyimlediği bir şey. Yeterince yaralarsa toplumsal olaylara da oturup yazarsın. ‘Hayvan’ şarkım öyle. “Savaşmayın”, “Çimlere basmayın”ı bir şarkıda yalın, doğru kelimelerle söylemek kolay değil. Kalpten gelenleri yazsak, zaten çimi de ezmesin o zaman, ayrık otlarını temizlersin aradan. “Savaşma, kötüdür… djjjtt (Erdem Yener’in kendi efektidir)” falan… Kötü o didaktiklik.
TERİM ARAYINCA TİŞÖRTÜ İLİKLEDİM!
Twitter’da da baya aktifsiniz gördüğüm kadarıyla…
Her dakika, her an değil ama açıp okuyorum çokça. Yazıyorum da kafamıza estikçe.
Galatasaray konusunda da sıkça konuşuyorsunuz orada. Fatih Terim de çok seviyormuş sizi.
Sağ olsun. Bir gün GS TV’ye konuk olmuştum. Hocanın da hoşuna gitmiş. Ertesi gün aradı tanışmak için. Kalkıp tişörtü falan ilikledim. Sürekli çağırıyor beni ama ben de ayak bağı olmaktan korkuyorum. Kızıyor, (Fatih Terim tonlamasıyla) “Sen bize ayak bağı olmazsın oğlum… Gel!” falan diyor. Güzel olur ya! Takımla takılırım, bir forma giyer, bir koşarım, düz koşulara katılırım falan.
Justin Bieber ve Directioner’lere ne diyorsunuz? Pek konuşuluyorlar Twitter’da. “Justin Bieber çok güzel bir kız” diye tweet atmıştınız siz de.
(Gülüyor). Ya 32 yaşındayım ve hiç dinlemedim. Zerre fikrim yok. Ama o Justin Bieber meselesine genç kardeşler biraz bozuldu. Allah’ı var güzel çocuk. (Şive yapıyor)
Kaynak: Akşam Gazetesi
Röportaj: Kaan Kavuşan